Aynaya Değil Algıya Müdahale: Beden Dismorfisi ve Estetik Cerrahi

Estetik cerrahi, bireyin dış görünümüne yönelik taleplerini karşılayan, özgüven artırıcı ve yaşam kalitesini yükselten güçlü bir araçtır. Ancak her estetik talep, dış görünümdeki gerçek bir problemden mi kaynaklanır? Yoksa bazen sorun, aynada değil, zihinsel algıda mı başlar? Bu noktada karşımıza çıkan kavram, Beden Dismorfik Bozukluğu (Body Dysmorphic Disorder- BDD), estetik cerrahinin sınırlarını ve sorumluluklarını yeniden düşünmemizi gerektiriyor.

Beden Dismorfisi Nedir?

Beden Dismorfik Bozukluğu, bireyin bedeninde aslında fark edilmeyecek kadar küçük ya da var olmayan bir kusura saplantılı şekilde odaklanmasıdır. Bu kişiler, genellikle burun, cilt, saç, karın ya da yüz hatları gibi alanlarla ilgili yoğun bir memnuniyetsizlik yaşarlar. Gerçeklikten kopuk şekilde algılanan bu “kusurlar”, sosyal kaçınmaya, anksiyete bozukluklarına ve tekrarlayan estetik müdahale taleplerine neden olabilir.

Algı Bozukluğu ve Gerçeklik Arasındaki Çatışma

BDD’li bireylerin asıl sorunu fiziksel değil, psikolojiktir. Birçok vakada, yapılan başarılı cerrahi müdahalelere rağmen hasta hâlâ memnuniyetsizliğini sürdürür. Çünkü algılanan “kusur” ortadan kalksa bile, algıdaki bozukluk devam eder. Bu da estetik cerrahiyi, yalnızca teknik bir müdahale değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk haline getirir.

Estetik Taleplerin Psikolojik Kökleri

Her estetik operasyon talebi arkasında bir özgüven hikayesi barındırır. Ancak bazı durumlarda bu taleplerin arkasında kaygı bozuklukları, travmalar, toplumsal baskılar ya da sosyal medyanın filtrelenmiş gerçeklikleri yer alabilir. Özellikle beden dismorfisi olan bireylerde bu talepler, kendi bedenlerine duydukları aşırı eleştirel bakıştan beslenir. Örneğin, mükemmel bir burun yapısına sahip bir birey, yalnızca kendisinin fark ettiği minimal bir eğriliği düzeltmek için defalarca operasyon geçirmek isteyebilir.

Sosyal Medya, Filtre Kültürü ve Algı Erozyonu

Instagram, TikTok ve benzeri sosyal medya platformları, güzellik algısını yeniden şekillendiriyor. Filtreler, yapay zeka ile düzenlenmiş yüzler, “kusursuz” oranlara sahip bedenler… Tüm bunlar, özellikle genç bireylerde gerçek dışı beklentiler ve kendi bedenine yabancılaşma duygusu yaratıyor. Estetik cerrahların bu dijital illüzyona karşı, hastalarının motivasyonlarını daha derinlemesine sorgulamaları gerekiyor. Çünkü bazı hastalar, aslında olmak istedikleri kişi değil, takip ettikleri bir influencer’ın yüzü olmayı talep edebiliyor.

Cerrahın Rolü: Uygulayıcı mı, Yönlendirici mi?

Bir estetik cerrah yalnızca teknik becerilere sahip bir uygulayıcı değildir. Aynı zamanda iyi bir gözlemci, dinleyici ve gerektiğinde yönlendirici olmalıdır. BDD şüphesi taşıyan bir hastaya operasyon önermek yerine, psikolojik destek almasını önermek hem etik hem de insani bir duruştur. Bu noktada estetik cerrah ile psikiyatristin iş birliği, hastanın gerçek ihtiyacını ortaya çıkarmada kritik rol oynar.

Psikolojik Değerlendirme Neden Gerekli?

Estetik cerrahi öncesinde yapılan psikolojik değerlendirmeler, yalnızca risk yönetimi değildir. Aynı zamanda hastanın beklentilerini anlamak, cerrah-hasta ilişkisinde güven inşa etmek ve olası komplikasyonları azaltmak için gereklidir. Özellikle BDD şüphesi olan bireylerde bu değerlendirme, operasyonun başarısından çok, hastanın iyilik hali için önemlidir.

BDD ve Tekrarlayan Cerrahi Müdahaleler

BDD’ye sahip bireyler, operasyon sonrası kısa bir memnuniyet süreci yaşasalar da bu genellikle geçicidir. Ardından yeni bir kusur bulma ve yeniden operasyon talep etme süreci başlar. Bu döngü hem hastanın psikolojisini hem de fiziksel sağlığını tehdit eder. Aynı zamanda cerrahın etik sınırlarını aşmasına neden olabilir.

Estetik Cerrahide Sınırlar ve Red Etme Hakkı

Her estetik talep, mutlaka karşılık bulmak zorunda değildir. Aksine, bazı talepler reddedilmeli, bazı hastalar yönlendirilmelidir. Çünkü estetik cerrahi, hastanın içsel problemlerini çözme aracı değildir. Beden dismorfisi olan bireylerde bu ayrımı yapabilmek hem mesleki sorumluluğun hem de insani duyarlılığın bir gereğidir.

Aynaya Değil Algıya Müdahale

Estetik cerrahlar, insanların dış görünüşünü değiştirerek hayatlarına dokunurlar. Ancak bazı durumlarda değişmesi gereken tek şey beden değil, algıdır. Beden Dismorfik Bozukluğu, bu hassas çizgide hem cerrahı hem hastayı sınayan bir durumdur. Bu nedenle her operasyon kararının ardında, yalnızca bir estetik hedef değil, aynı zamanda derinlemesine bir yaklaşım ve etik sorumluluk yer almalıdır.

İLETİŞİM BİLGİLERİ

Doç. Dr. Sedar Tatar Kliniği

Telefon No : +90 (555) 100 10 83
İletişim Linki : [email protected]
Adres : Levent Mahallesi, Karanfil Aralığı Caddesi No: 18 Beşiktaş/İSTANBUL

İçeriğimizi Oylayın!

Similar Posts